Let’s Clean Your Air with UV Rays
UV-C sistemleri, Koronavirüs de dahil olmak üzere virüslere ve bakterilere karşı çok etkilidir ve mükemmel pandemik koruma sağlar.
Yüksek UVC kapasiteli lambalar, mikroorganizmaların DNA’sını ve RNA’sını bozarak çalışır. Bu nedenle grip, soğuk algınlığı, koronavirüs/SARS, kızamık ve kızamıkçık dahil tüm virüs türlerine karşı etkilidir.
Bu virüsler için damlacık çekirdeği, hava akımına ve neme bağlı olarak saatlerce veya günlerce havada asılı kalabilmektedir (Virüs mikroorganizma büyüklüğü tipik olarak 10-500 milimikrondur – milimikron mikronun 1000’de 1’idir). Ayrıca soğutma bataryaları üzerindeki biyofilmlere yerleşebilmekte ve UVC kullanılmadıkça potansiyel olarak mutasyona uğrayabilmektedirler.
UVC sistemlerinin nasıl çalıştığını anlayabilmek için, UVC’nin arkasındaki bilimi anlamak önemlidir:
Kullandığımız UV spektrumunun C dalga boyu UVC – 253.7 nm’dir. Bu, mikroorganizmaların DNA’sını hedefler, hücrelerini yok eder ve çoğalmalarını imkansız hale getirir. Bir soğutma bataryasına veya drenaj tavasına yönlendirilen UVC’nin enerjisi, nem varlığında büyüyen mikroorganizmaların yapışkan bir matrisi olan yüzey biyofilmini yok eder. Biyofilmin oluşması HVAC sistemlerinde yaygındır, ve komponentler üzerindeki varlığı iç mekan hava kalitesi ile operasyonel ve verimlilik problemlerine yol açmaktadır. UVC ayrıca HVAC sisteminde dolaşan havadaki virüsleri ve bakterileri de yok etmektedir.
En etkili mikrobiyal kontrolün sağlanması için UV-C antiseptik yayıcılar, HVAC sistemlerinin besleme havası tarafına, soğutma bataryalarına ve drenaj tavalarına üzerine monte edilmektedir. Bu konum, kanal içi UVC kurulumlarından daha etkili olmaktadır, biyofilm ve mikrobik oluşumların kontrolunü sağlamaktadır. UVC ışınlar, kirletici maddeleri daha kaynağında (soğutma bataryaları ve drenaj tavaları) ışına maruz bırakarak aynı yüzeydeki mikroorganizmaları temizlerken havadakilerin de tahrip edilmesini sağlar.
HVAC sistemlerindeki resirkülasyon havası, cihaz ya da kanal içerisinde çoklu hava sirkülasyonu yaratarak mikroorganizmaların UVC maruziyetini arttırmakta ve bu sayede de salınan ışık enerjisinin havadaki mikroorganizmalara karşı etkisi arttırılmaktadır. Kullandığımız UVC lambalar, en yüksek UVC kapasitesine sahip olup, HVAC sistem verimliliğini arttırarak soğutma bataryalarındaki biyofilmleri giderirken iç mekan hava kalitesini arttırmaktadır.
- Klimalı binalardaki nem seviyeleri tipik olarak dışarıya göre daha düşüktür, bu da virüslerin daha hızlı buharlaşmasını sağlar ve böylece daha fazla damlacık çekirdeği oluşur.
- Binalardaki düşük nem nedeniyle damlacıklar, düşmelerine neden olan suyu kolaylıkla emmezler. Bu da damlacık çekirdeklerinin havada daha uzun süre kalmasına sebep
- Hem HVAC sistemleri hem de insan hareketi tarafından oluşturulan iç hava akımları, damlacık çekirdeklerinin süresiz olarak havada kalabilmesine neden olur.
- Bu da, HVAC sistemlerinin damlacık çekirdeklerini bina içerisinde yeniden yaymasına neden olarak daha fazla kişinin enfekte olmasına yol açar.
Kaynaklar:
- ‘Transmission of Influenza & other Viruses in Indoor Air’ – İç Hava Kalitesi Federal Kuruluşlararası Komitesi, Çevre Koruma Ajansı 2009
- ‘Microbiomes of the Built Environment’ – ABD Fen Bilimleri, Mühendislik ve Tıp Milli Akademileri
- ‘Airborne Infectious Diseases’ – ASHRAE Makalesi, 2009
- ‘The effectiveness of UVGI Coil Treatment on Typical HVAC System Cooling Coils’ – Timothy Leach
- ‘The Importance of Bioaerosols in Hospital Infections and the Potential for Control using Germicidal Ultraviolet Irradiation – A Fletcher Aerobiyoloji Araştırma Grubu, Leeds Üniversitesi.